23 Mayıs 2020 Cumartesi

DÖNÜŞÜM - FRANZ KAFKA



   Herkese selamlar  :) Uzun zamandır bir kitabı yorumlayıp o kitap hakkındaki düşüncelerimi paylaşmamıştım. Karantina da olmanın verdiği bir rahatsızlık var üzerimde. Hem her şeyi yapmak istiyorum hem de sadece boş boş oturmak istiyorum :) Yoğun bir çalışma hayatından sonra evde kalmak beni kısa çaplı bir depresyona sürükledi sanırım. İlk başlarda bloguma kendimi versem de son zamanlarda her şeyden uzaklaştım. Öyle ki bir iki günde bitireceğim kitaplarımı okumak haftalarımı aldı.

Yüzyıllık Yalnızlık'ı okurken başladım Dönüşüm'ü okumaya. Kısa olduğu ve uzun zamandır okumak istediğim için araya sıkıştırdım. Normalde bir şeyi bitirmeden diğerine geçmem ama bu da böyle bir istisna olsun.

Dönüşüm iyi ki okudum dediğim kitapların başında geliyor. Franz Kafka'ya hayran olmamak elde değil zaten. Okurken beni çok derin düşüncelere itti Dönüşüm. Gregor Samsa ile dev bir haşereye dönüşmüş olmanın dehşetine kapıldım kitabı okurken. Güzel bir toplumsal mesaj vermiş Kafka bu eserinde. Kafka demişken Kafka'nın hikayesi de beni hep duygulandırır. Biraz bahsetmek isterim Kafka'nın yaşadıklarından ;

1883 yılında Prag'da doğmuştur. 3 kız kardeşini nazi soykırımında kaybetmiştir. Babasıyla sorunları olan Kafka mutsuz ve kötü bir çocukluk döneminden geçmiştir. Hukuk eğitimi alan Kafka sigorta şirketinde çalışırken edebiyatçılarla tanışıp yazmaya başlamıştır. 1924 yılında verem sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Yazdığı eserlerini öylesine değersiz buluyormuş ki ölmeden önce yakması için arkadaşına vermiş. Neyse ki arkadaşı bu eserlerin basılmasını sağlamış, biz de Franz Kafka'dan mahrum kalmamışız.
 Franz Kafka da çoğu yazar gibi öldükten sonra ünlenmiş yani anlayacağınız.


        ALTINI ÇİZDİKLERİM


''Odamda günlerdir yalnızım, ziyanı yok dünyada yıllardır yalnız değil miydim?''

''Yorgunum,uykusuz,hüzünlüyüm...

Sanki bir şey beni engelliyor ve
özgürleşemiyorum...''

''Paltom bile ağır gelirken,

Nasıl taşırım
Koskoca dünyayı
Sırtımda?"

''Ölmekten müthiş bir şekilde korkuyordu çünkü henüz gerçek anlamda yaşamamıştı.''


''Peki,ya şimdi bütün bu huzur,refah ve mutluluk korkunç bir şekilde sona erecek olursa?''


''Biraz daha uyusam ve bütün bu saçmalıkları unutsam, nasıl olur?"



   80 sayfalık bu öykü kitabının her bir kelimesinde derin anlamlar buldum. Siz Dönüşüm hakkında ne düşünüyorsunuz, daha önce okumuş muydunuz?

18 yorum:

  1. Bir ben sevmedim Dönüşüm'ü sanırım. Hâlâ o çocuk niye dönüştü onu düşünüyorum :D Kafka ile yıldızımız barışmıyor bir türlü :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen bende de oluyor herkesin sevdiği şey bana hiç ilgi çekici gelmiyor😀

      Sil
  2. Bazen oluyor ama yinede yazmayı bırakmayın Hanife hanım.

    YanıtlaSil
  3. Okuma listesinde bu blog gözükmüyor eski blogunuz gözüküyor.

    YanıtlaSil
  4. Şimdi yine kontrol ettim gözüküyor hiç bir sıkıntı yok :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sıkıntı olmamasına sevindim �� çok sağolun

      Sil
  5. Her halde roman okuyan kimse kalmamış tır ki bu smeseri okumamış olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okunması gereken kitaplar arasında bence de ilk 10a girer

      Sil
  6. bu kitabı da kafkayı da çook severiim :) kendini hamam böceği gibi küçülmüş görüyoo babası karşısındaa :)

    YanıtlaSil
  7. thank you so much. glad you like it. See you

    YanıtlaSil
  8. dönüşüm bir türlü okuyamadığım bir kitap :) yurttayken bir kız sana kitap okusam dinler misin demişti, dehşet bir şeyle karşılaşacağımı düşünmediğimden tamam demiştim, diksiyon geliştirmek için sesli okuması gerekiyormuş. Bağıra çağıra vurgu ve tonlamalar feci şekilde okudu bir süre, utandırmamak için bir şey diyemedim ama kitaptan soğudum o sırada. kitabı tamamlamadan etkinlikten kaçtım sonraki günlerde. Sonra da etrafta okuduğum cümlelerin alıntıların çok ağır olduğunu düşündüm insanı sarsan bir yanı var her alıntının, korktum kitabı okumaya, sanırım hala hazır değilim bu kitap için. dönüşümün bir metafor olduğunu biliyorum yani olay orada böceğe dönüşmek değil böcek gibi hissetmek sanırım çaresiz ve köşeye sıkışmış sorunlarla yüz yüze baş başa kalmış dünyanın yükünü sırtında hisseden bir karakter, bir çok sorunla baş ederken onu da yanıma katmaya hazır hissedemiyorum kendimi ama belki bir gün okurum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Korkunç bir şey olmalı bağıra bağıra okunan bir kitabı dinlemek 😊 aslında çok güzel özetledin kitabı eğer okumadığın söylemeseydin anlamazdım. Ben kitapların bir zamanı olduğunu düşünüyorum. Belki belirli bir yaşta ya da farklı bir duygu da okunan kitap insanda daha değişik bir etki bırakıyor. Belki zamanını bekliyordur okuman için 😀

      Sil
    2. Kitap daha okumadan etkilemiş beni demek ki :D bu söylediğine ben de çok inanıyorum bazı kitapların zamanı var diye düşünürüm hep sanki biz onları okumayı seçmiyoruz da onlar okunmayı istiyor gibi bazen :)

      Sil
  9. Merhabalar,

    Modern dünya edebiyatının ikonik ve özgün yazarlarından biri olan Franz Kafka’nın aklımda kalan 12 çarpıcı aforizmasını okumanız için sizinle de paylaşmak isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/altini-cizdigim-12-carpici-aforizma/

    -Kendinizi insanlığa bakarak sınayın. Bu, şüphe edeni şüpheye, inananı inanca götürür.
    -İnsanların tüm hataları sabırsızlık, yaptıkları işi sonuçlandırmaya yönelik yöntemleri erkenden terk etme ve sözde sorun gibi görünen bir olguyu belirgin bir sorun haline dönüştürmelerinden kaynaklanır.

    Umuyorum ilgiyle okursunuz,
    sağlıkla kalın.

    YanıtlaSil
  10. Birinci bölümü; böcek Gregor'un, babası tarafından tekmeyle odasına geri itilmesini okuyana dek, olayı bir kâbus sanıyordum. Meğer gerçekmiş. Ama tabi gerçek hayatta böyle bir şeyle karşılaşılsa; aile, çocuğunu saklamaya çalışmaktan veya kız kardeşin yaptığı gibi ona keman çalmaktan daha fazlasını yapar. En azından tedavi yollarını ararlar. İki yıl oldu okuyalı, hatırlamıyorum tedavi konusunun evde gündeme geldiğini.

    YanıtlaSil